Kars Turu

Uçak ile Kars Harakani Havalimanına iniş sonrası rehber ve kaptan ile buluşma ve tanışma ardından aracımıza binerek turumuza başlıyoruz. Kars Sokakları: Baltık mimarisi olarak adlandırılan mimari gelenek Kars’ın en belirgin özelliklerinden birisidir. Kars aynı zamanda ülkemizin düzenli şehir planlamasına sahip tarihi kentlerinin ilkidir. Rus işgali sonrasında yapılmaya başlanan bu şehir planı ve Baltık mimarisine özgü kamu ve sivil yapıları görmek (Vali Konağı, Defterdarlık Binası, Sanayi ve Ticaret Odası, İl Sağlık Müdürlüğü, Cheltikov Otel, Taş Köprü ve Hamamlar) ve fotoğraflamak için en geçerli yol yürüyerek keşfetmektir. Rehberimiz eşliğinde yapacağımız yürüyüşü seveceksiniz. Havariler Kilisesi – Kümbet Camii: Klasik bir Ortodoks mimarisine sahip olan kilise, camiye çevrilen ilk yapılardan bir tanesi. Bugün halen aktif durumda ve ziyaretçisi oldukça fazla. Evliya Camii – Ebul Hasan El Harakani Türbesi: Kars’a gelen ilk alperenlerden olup tasavvufun en bilinin şahsiyetlerinden birisi olan Ebul Hasan El Harakani bugün Kars’ın kendi halkı ve gelen ziyaretçileri tarafından en çok ziyaret edilen maneviyat mekanıdır. Kars Kalesi: Tarihsel süreçte defalarca zarar görüp yeniden yapılan ve günümüzde eski sağlamlığını halen koruyan Kars Kalesi sizleri oldukça etkileyecek.

Sabah kahvaltımız ardından hareket ederek yaklaşık 50 kilometrelik ve 45 dakika ortalama sürecek olan yolculuğumuz bizi Arpaçay’ın açtığı derin vadiye ulaştıracak ki burası aynı zamanda Ermenistan ile olan sınırımız. Ani Antik Kenti tam bu sınır üzerinde ve oldukça önemli bir geçmişe sahip. Ani Antik Kenti: Ermeni Bagratlı Hanedanlığının 900’lü yılların sonunda bugün harabelerin bulunduğu yeri yeni merkez olarak seçip şehri inşa etmeye başlaması ile birlikte Ani tarihide başlamıştır. Sonrasında Bizans egemenliği ve 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alpaslan’ın fethi ile birlikte Selçuklu egemenliği başlamıştır. Gürcü, Osmanlı ve Timur egemenlikleri şehirde sonraki dönemlerde devam etmiş ve 155’lerde Osmanlıların terk etmesi ile şehirde yaşam sona ermiştir. Günümüzde Ermeni Ortodoks Mimarisinin ve Beylikler Dönemi Selçuklu Mimarisinin temellerinin bulunabildiği, ilklerinin olduğu en önemli antik alanlardan birisidir. Burada rehberimiz eşliğinde ve yürüyerek gerçekleştireceğimiz gezimizde görebileceğimiz eserlerden bazıları; Surlar ve Aslanlı Kapı Manucehr Camii Aziz Gregor Kilisesi Surp Kirkor Kilisesi Keçel Kilise Büyük Katedral Programımızın bitimi ardından Çıldır Gölü’nü görmek için aracımız ile yola koyulacağız. Öğlen Yemeği: Çıldır gölünden tutulan ve halk diliyle sarı balık, kara balık ve gümüşi diye adlandırılan balıklardan oluşan menümüz ile öğlen yemeğimizi alacağız ve ardından Kars merkeze dönüş için yola koyulacağız. Çıldır Gölü: Ülkemizin yüksek rakımda bulunan tatlı su göllerinin en etkileyici olanlarından birisi olan Çıldır Gölü’nde kızakla gezinebilir, beyaz güzelliğin tadını çıkarabilirsiniz.

Kars Peynir Müzesi: 1774 yılında inşa edilerek askeri tabya amaçlı kullanılan tarihi yapı düzenlenerek açılan peynir müzesi, peynirin sofraya gelene kadar olan aşamalarını göstermesi yanında yayla yaşamı, bitki örtüsü gibi detaylar ile de güzel bilgilendirme görselleri sunmaktadır. Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi: Yeni tabya olarak adlandırılan ve 1803 yılında yapılan tabya Osmanlı – Rus Savaşları kronolojik bilgiseli, Kafkas Cephesinde yitirdiğimiz askerlerimiz için yapılan sembolik anma alanı ve döneminde askerin tabya yaşamını gösteren sergilenmelerin olduğu bölümler sizleri oldukça etkileyecek.